Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fatih Sultan Mehmet Han bu tarikatların zaviyelerine, tekkelerine, arazilerine el koydu, ellerinden aldı. Sonra gelen II. Beyazıt arazileri tekrar iade etti; bu yüzden II. Beyazıt'ı çok severler. Fatih, II. Mahmut ve Atatürk'ü hiç sevmezler ancak II. Mahmut ve Atatürk'e küfür edecek gücü bulurlar ama Fatih'in mallarını ellerinden aldığını, müritleri duyar diye korkudan ağızlarını açıp söylemezler.
Fatih kalp, II.Mahmut kalp, Atatürk kalp
Fatih Sultan Mehmed Han bu tarikatların zaviyelerine, tekkelerine, arazilerine el koydu, ellerinden aldı. Sonra gelen II. Beyazıt arazileri tekrar iade etti; bu yüzden II. Beyazıt'ı çok severler. Fatih, II. Mahmut ve Atatürk'ü hiç sevmezler ancak II. Mahmut ve Atatürk'e küfür edecek gücü bulurlar ama Fatih'in mallarını ellerinden aldığını, müritleri duyar diye korkudan ağızlarını açıp söyleyemezler.
Reklam
"Temür Bek"in İslamiyet'e Bakışı
Profesör Zeki Velidi Bey tarafından Darülfünunda 18.1.1932'de verilen ders "Temür'ün Şehrisebz (Keş)de Şeyh Şemseddin Külâl"in mezarı üzerinde yaptırdığı türbe etrafında, Temür'ün kendisi, oğulları ve maiyetindeki beyler kendi mansıplarına göre yer almışlardı. Bu, Temür ve maiyetinin islâm mukaddesatına İslâmiyet'ten
Sultan Abdülaziz
Sultan Abdülaziz borç batağı ve ekonomik iflas durumunda, çökme eşiğinde bulunan devleti kurtarmak için milli bir ekonomi, yerli bir banka kurma çabasına girdi. Bu çabası nedeniyle küresel çete tarafından katledilmişti. Tıpkı benzer şekilde reform yapmak isteyen ve bu nedenle cani gizli yapılanma tarafından katledilen Genç Osman, III. Selim ve II. Mahmut Han gibi Sultan Abdülaziz de bu akıbette kurban gidecekti.
31 Mart Vak'ası veya 31 Mart Hadisesi olarak tarihe geçen olay yakın tarihimizin en tartışmalı konularından biridir. (...) 24 Temmuz 1908'den itibaren iktidar, resmen ve hukuken olmasa da, fiilen İttihat Terakki'ye geçmiştir. Her ne kadar doğrudan iktidar olamasa da dolaylı yollardan, çeşitli yönlendirmelerle, iktidarın
Dünyadaki gelişme ve sistem inkılaplarını yakından takip eden, üç Osmanlı hükümdarı Sultan II Mahmut han, Sultan Abdülmecid han ve şehit Sultan Abdülaziz han ciddi tedbir almış olmalarına rağmen, Avrupa'nın takip ettiği şark meselesinin kurban olmuşlar ve her üç hükümdar da ihanete uğramışlardır.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
RIZA NUR'UN GÖNÜLLÜ SÜRGÜNDEN TÜRKİYE'YE DÖNMESİ Mustafa Kemal'in ölümünden sonra 30.11. 1938'de deniz yolu ile Türkiye'ye döndüğünde rıhtımda Atsız ve eşi Bedriye Hanım karşılamış, yakın dostu ve meslektaşı Prof. Dr. Mazhar Osman Uzman’ın tahsis ettiği, Taksim'de Şehid Muhtar Caddesi'ndeki apartmanlardan
Sultan III. Selim’in çabalarıyla başlatılan asrileşmeyi, II. Mahmut Han çok kanlı ve ısrarlı bir mücadele vererek Vaka-ı Hayriye zaferiyle sürdürmüş, oğlu Abdülmecit Han ise Gülhane Hatt-i Hümayunu ile taçlandırmıştı. Yerine gelen kardeşi Abdülaziz ise bu fermanın getirdiği yeniliklere sahip çıkmıştı.
Sayfa 236 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Türkleri İnançları ile Yıkmak
İgnatiyef , Sultan II. Mahmut Han zamanında, Fener patrikhanesinin kapısında asılan (1237/1821) Rum isyanının baş planlayıcısı Patrik Gregoryos'un Rus çarı Alexandra yazdığı mektubu hatıratına almıştır. Mektup ibret verici cümlelerle doludur. "Türkleri maddeden ezmek ve yıkmak gayr-i mümkündür. Çünkü Türkler Müslüman oldukları için çok sabırlı ve mukavemetli insanlardır. Gayet mağrurdurlar ve izzeti iman sahibidirler. Bu hasletleri dinlerine bağlılıklarından, kadere rıza göstermelerinden, ananelerinin kuvvetinden, padişahlarına olan itaat duygularından gelmektedirler. Türklerde evvelâ itaat duygusunu kırmak ve manevî rabıtalarını kesr etmek, dini metanetlerini zaafa uğratmak icap eder. Bunun da en kısa yolu milli geleneklerine ve maneviyatlarına uymayan harici fikirler ve hareketlere alıştırmaktır Maneviyatları sarsıldığı gün, Türklerin kendilerinden şeklen çok kudretli kalabalık ve zahiren hakim kuvvetler önünde zafere götüren asıl kudretleri sarsılacaktır. Ardından maddi vasıtaların üstünlüğü ile onları yıkmak mümkün olabilecektir. Bu itibarla Osmanlı Devleti'ni tasfiye için mücerret olarak harp meydanlarındaki zaferler kafi değildir. Hatta sadece bu yolda yürümek Türklerin haysiyet ve vakarını tahrik edeceğinden hakikatlerine nüfuz edebileceklerine sebep olabilir. Yapılacak olan Türklere bir şey hissettirmeden bünyelerindeki tahribi tamamlamaktır.
Sultan II. Murat ol iki küçük kardeşini neyledi?
II. Murat Han'ın Mahmut ve Yusuf adında iki sabi kardeşi daha vardı. Devrin müverrihleri onlar için de pek acı şeyler naklediyor: Tokat'ta hapsetmişti, getirtti... Yavrucakların gözleri miller çekilerek kör edilmiş!
Sayfa 66 - Doğan KitapKitabı okudu
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.